25.11.2010

Bugün kendim için ne yaptım?

British Museum'daki bu gülen Buda
zamanında kendini epey şımartmışa benziyor.
Günün keşmekeşi ve koşturmacası içinde, özellikle benim gibi İstanbul'da yaşıyorsanız kendinizi unutmanız çok kolay. Bazen düşüncelere dalıp kaygı içinde geçer gününüz, bazen de iş yetiştirme derdiyle. Konunun ne olduğu farketmez, olayları tekrar tekrar kuran, hesaplayan, planlayan, bitmeyen bir muhasebe yapan bir içsel ses vardır zihnimizde. Ve bu ses bizi esir alır, hayatımızı bilinçli yaşamamıza engel olur.
Bu sesi susturup, sırf keyif almak üzere kendimize günde ne kadar zaman ayırabiliyoruz? Günlük stres ve sıkıntıları bir kenara itip sırf hoşlandığınız için bir hobinizle uğraşabiliy musunuz? Ya da kendinizi şımartmak için ne kadar sıklıkla para ve zaman ayırıyorsunuz? Açıkça söylemek gerekirse ben gün içerisinde kendimi tamamen unutuyorum. İşe gitmek gelmek zaten koşturmaca, çalışmak zaten başka şeylerle meşgul ediyor beni, akşam da eve gelince gün içinde olan biteni beynimi uyuştururcasına boşaltmakla geçiyor vaktim, ya TV izleyerek ya da web'de gezinerek. Hayatımın böyle akıp gitmesinden ise hiç mi hiç hoşnut değilim.
Sigarayı bırakmakla ilk olarak attığım adımı bundan sonra kendime günde 5 dakika da olsa ayırarak değerli olduğumu kendime hatırlatmaya karar verdim. Kendimi sevdiğimi kendime göstermek istiyorum. Gün içinde tükettiğim besinden sarfettiğim düşüncelere sweçici olmak istiyorum. Fiziksel ve ruhsal bir aburcubur çöplüğünden farkımız kalmadı. Bunu bir anda olmasa da yavaş yavaş değiştirmeye kararlıyım.

Belki "Ye, Sev, Dua Et" gibi bir süreç olmayacak ama amacım çok da farklı değil. Hepimiz hayattan zevk almak istemiyor muyuz? Bence bunu anlamak için İtalya, Hindistan ya da Bali'ye gitmeye gerek yok, ya da olayı "Boşan, Gez, Ye, Şükret, Sevgili Bul!" gibi birşeye çevirmeye. Bizim de leziz mutfağımız, güzel dinimiz ve kültürümüz ve felsefelerimiz var, herşey önümüzde ama görmeyi bilmek ve uygulamak gerek! Ben günde 5  dakika ile başlamaya karar verdim, ya siz?

Aydınlık ve kaliteli bir yaşama doğru kendime bir manifesto oluşturmak adına bugün kendim için bu yazıyı yazdım! Bugün siz kendiniz için ne yaptınız?

3.11.2010

Ben Sigarayı Bıraktım. Çok da kolay oldu!

No Smoking - Poster print


Evet yanlış okumadınız! 15 yıldır günde ortalama 1 paket sigara içen ben sigarayı bırakalı yarın tam iki ay olacak.
Tam iki aydır ağzıma sigara almıyorum demektir bu. Bana inanılmaz geliyor, ama neticeden çok memnunum. Kendi özüme dönmüşüm gibi hissediyorum. Sanki 15 yıldır kayıptım ve geri dönmüşüm gibi.

Küçükken etrafımda sigara içenlere çok kızardım, çünki bilirdim zararlarını. Ve bu konuda düşüncem kesindi. Sigaraya başladıktan sonra farkettim ki aklım başka birşey söylüyor, zihin ve ellerim başka. Kendi kendime diyordum ki "evet sigara zararlı biliyorum", ama bir yandan bunu dememe rağmen elimle sigarayı ağzıma götürüp yakıyor ve derin bir nefes alıyorum, zararı tamamen içime çekiyordum.

Katıldığım bir yoga ve meditasyon dersine hocamız sigara örneğini vererek, aklımızla zihnimizin nasıl başka çalıştığını deminki sigara içen birisinin örneğini vererek anlatmıştı. Bazen aşırı stres ve hızlı düşünmekten zihnimiz mantıksızlaşabilir ve kendimize zarar vereceğimizi bile bile, tekrar tekrar zarar verici davranışlar sergileyebiliriz.
Akıl ve zihin arasındaki ilişkiye başka bir yazıda daha derinlemesine değinmek isterim, ama bu yazı için şimdilik bu kadar yeterli.

Sigarayı bırakmaya birkaç senedir karar vermeye çalışıyordum. Gecikmemin sebebi ise bırakmanın zor olduğuna inanmamdı. Özellikle ilk birkaç günün ölümcül zor geçeceğine inanıyordum. Halbuki bu da meğersem sigara içmemin zararına rağmen sigara içmem gibi zihnimin bir oyunuymuş. Önemli olan karar vermekmiş meğersem. Özellikle bir daha sigara içmemenin kötü bir şey olmadığına hatta iyi bir şey olduğuna inandıktan sonra gerisi geliyor. Benim gibi bir sürü sigara tiryakisi burada takılıyor. "Bir daha sigara içememek! Bu nasıl olabilir?" diye sigara bırakmayan nice insan var eminim. Bir de sigaranın stresi azalttığı bahanesi var. İnanın ben gördüm ki sigara stres kaynağının ta kendisi. Sigaranın stresi aldığı tamamen bir yanılsama, aksine sigara içmek için hep elim ayağıma dolanırdı, işime engel olurdu. Toplantılarda hep ne zaman dışları çıkarım da bir fırt çekerimin hesabındaydım. Yemek yerken donsam da dışarıda masa arardım. Bir de o kötü koku yok mu! Gereksiz yere kendime eziyet etmişim, sigara içmek için kendimden nefret etmiş olmam gerek, ona karar verdim. Zaten bırakma kararını almak için kendimi aksi yönde bolca telkin etmem gerekti.O günler bitti çok şükür. Şimdi nasıl bitirdiğimi anlatayım.

Karar verdikten sonra dediğim gibi gerisi kolay. Ben Mora Terapi kullandım bir arkadaşımın tavsiyesi ile, ve bırakma sürecimi gerçekten de kolaylaştırdı. Hiçbir yan etki yaşamadım, aksine kendimi gayet rahat hissettim. Terapi almak bana çok yardımcı oldu, ve başlarda yaşamaktan korktuğum stresi epey bir azalttı. Belki de plasibo etkisi oldu bilmiyorum ama ben sigarayı çok rahat bıraktım, önemli olan bu. Eğer kararınız kesin değilse ve terapi almakta tereddüt ediyorsanız, şunu da söylemeliyim ki terapi tabi ki de tek başına yeterli değil. En başta kendiniz karar vermiş olmanız gerekiyor.

Eğer sizin de sigarayı bırakmaya niyetiniz varsa hiç durmayın yardım isteyin. Daha beklemeye hiç gerek yok! Doktor kontrolünde sigara bırakma terapisi uygulayan bir çok merkez var, ve fiyatları da inanın günde 1 paket sigarasından daha çok değil. Daha da ertelemeyin, nolur sigarayı bırakın!